- kuruyan
гъурэр
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
MÜTEYEBBİS — Kuruyan, teyebbüs eden, kuru olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
balık tutkalı — is. Balık endüstrisi artıklarından üretilen, yavaş kuruyan fakat bağlama gücü yüksek yapıştırıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıldak — is., ğı 1) Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça 2) Elde çevrildikçe gürültülü ses çıkaran, değirmi biçiminde bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapak — 1. is., ğı, hay. b. Sazan familyasından, vücudu yandan basık, 50 cm uzunluğunda, 4 5 kg ağırlığında, sarı pullu, eti tatsız, kılçıklı bir tatlı su balığı (Abramis brama) 2. is., ğı 1) Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan … Çağatay Osmanlı Sözlük
dere — is., coğ. 1) Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu 2) coğ. Bu akarsuyun yatağı 3) coğ. İki dağ arasındaki uzun çukur 4) Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol Birleşik Sözler derebeyi dereotu dere tepe kuru dere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru meyve — is. 1) Yaş meyvenin kurutulmuşu 2) Olgunlaştığında dış kabuğu kuruyan meyve … Çağatay Osmanlı Sözlük
ot — is., bit. b. 1) Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. A. Gündüz 2) sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
serinletmek — i Serin duruma getirmek, serinlik vermek Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tava — is., Far. tāve 1) Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap 2) Bu kapta pişmiş yemek Balık tavası. Ciğer tavası. 3) mdn. Maden eritilen saplı pota Kurşun tavası. 4) Kireç karıştırılan tekne 5) Deniz veya göllerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FERAŞE — Pervane denilen kelebek. * Kilit damağı. * Su gittikten sonra yer üstünde kalıp kuruyan balçık. * Az su. * Hafif kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAZEL — Tek kişinin özel bir ahenkle okuduğu manzume. (Aşk ve nefis gibi hislere ait olup, anlamı dine aykırı olursa ve kadın sesi ile câiz değildir.) * Edb: Klâsik şark şiirlerinin en çok kullanılan ve (5 15) beyitlik şekil. * Sonbaharda ağaç üzerinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük